Türkiye'nin en büyük özel sektör çay üreticisi Doğuş Çay, TEMA Vakfı işbirliğiyle Rize’nin çay tarımı açısından önemli topraklarında "Her Dem Toprak" projesini başlattı. Projenin ana amacı, çay bitkisinin sağlıklı topraklarda, aynı lezzet ve kalitede yetiştirilmesini sağlamak. Proje, kimyasal gübre kullanımının toprağı asidik hale getirmesiyle başlattığı tehditlere karşı, toprak sağlığını geri kazandırmayı ve çay tarımının sürdürülebilirliğini yeniden tesis etmeyi hedefliyor.
Toprak pH değerleri ideal seviyeye ulaştı
2021-2024 yıllarını kapsayan projenin ikinci aşamasında; Rize’nin İkizdere, Fındıklı, Çayeli, Güneysu, Merkez ve Pazar ile Trabzon’un Of ve Artvin’in Kemalpaşa ilçelerinde toplam 8 farklı bahçede toprak ıslahı çalışmalarına başlandı. Asitliği gidermek için yapılan organik gübre, tarım kireci, çay atığı kompostu ve çapalama çalışmaları ile kimyasal gübrelerden uzaklaştırılan topraklar hızla sağlığına kavuşmaya başladı. Projenin başlangıcında toprak pH değeri 4,1 olan bahçelerde gerçekleştirilen uygulamalar neticesinde, toprak asitlik değerleri çay için ideal seviyelere (pH 5,0-6,0) ulaştı. Ayrıca topraktaki mikroorganizma faaliyetlerinde de artış gözlemlendi.
Verim ve kalite artışı sağlandı
Gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda toprak sağlığındaki iyileşme, çay kalitesine de yansıdı. Uygulama yapılmayan topraklara kıyasla ortalama yüzde 58 verim artışı sağlanırken, her yıl yapılan çay yaprak analizlerine göre, 2024 yılı sonunda çayın tat ve aromasına etki eden polifenol miktarında yüzde 32, demin suya geçme oranına etki eden ekstrakt miktarında ise yüzde 8 artış görüldü. Ayrıca, kuru çay randımanına olumsuz etki eden selüloz miktarı da yüzde 35 azaldı.
Farkındalık eğitimleri yaygınlaştı
"Her Dem Toprak" projesi, 2016-2017 yıllarında farkındalık eğitimleriyle başlamış ve zamanla kapsamı genişleterek örnek tarım uygulamaları ve toprak iyileştirme çalışmaları ile gelişimini sürdürmüştür. 2020 döneminde Rize merkezli uygulamalara ağırlık verilirken, 2021-2024 yıllarını kapsayan ikinci aşamada Trabzon ve Artvin illerine de kapsam genişletildi. Proje kapsamında düzenlenen eğitimlerle 8 yıl içerisinde toplam 13 bin 600 kişiye ulaşılarak önemli bir farkındalık sağlandı.
Doğuş Çay Yönetim Kurulu Üyesi Harika Karakan Batallı, proje kapsamında gerçekleştirilen eğitim çalışmalarının 8 yılda 13 bin 600 kişiye ulaştığını belirterek, “Projemizin hedef kitlesindeki tüm kesimlere çay bitkisinin ekolojisine uygun toprak koşulları, bitki besleme, gübreleme, budama, hasat ve toprak yönetimi konusunda bilgilendirme çalışmalarıyla teorik ve pratik yöntemler TEMA Vakfı tarafından sunuldu. Bu çalışmalar ile çay üretimini en kaliteli ve sürdürülebilir hale getirmek, toprağımızı iyileştirerek gelecek nesillere aktarmak amacıyla önemli bir farkındalık sağladık.” şeklinde konuştu.
"Bölge insanını ve ülke ekonomisini desteklemeyi hedefledik"
Batallı, projenin rapor sonuçlarını değerlendirerek, Türkiye’de erozyon ve kuraklıkla mücadele eden, başta toprak olmak üzere tüm doğal varlıkların korunmasına yönelik bilimsel temelli çalışmalar yapan TEMA Vakfı ile işbirliği yapmaktan duydukları memnuniyeti vurguladı. Proje ile elde edilen verim artışı ve ürün kalitesinin sürdürülebilir ve lezzetli çay üretimi açısından büyük değer taşıdığını ifade etti. Rize'de 5 çay işleme ve Ordu'da 1 çay paketleme fabrikası ile yıllık 50 bin ton üretim kapasitesine sahip olduklarını ve bu alanda önemli bir yol kat ettiklerini sözlerine ekledi.
Toprağı korumak, yaşamı korumaktır
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, sağlıklı toprağın, yaşamın ve doğanın sürdürülebilirliği açısından temel bir unsur olduğunu belirtti. Ataç, "Toprak sağlığı tarımsal bir mesele olmanın yanı sıra ekosistemlerin devamlılığı, biyolojik çeşitliliğin korunması ve insan yaşamı için de hayati bir öneme sahiptir." diye konuştu. Doğuş Çay ile uzun yıllardır sürdürdükleri "Her Dem Toprak" projesinin de bu anlayışlarının somut bir yansıması olduğunu vurguladı. Bu projeyle, toprağı doğru yöntemlerle iyileştirdiklerinde yalnızca verim artmadığını, aynı zamanda ürün kalitesinin de yükseldiğini, üreticinin desteklendiğini ve tüketime daha sağlıklı ürünlerin ulaştığını belirtmiştir.