Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi tarafından düzenlenen "Müze Söyleşileri" kapsamında "Yapay Zeka Odaklı Sanat" başlıklı söyleşi gerçekleştirildi. Müze Müdürü Doç. Dr. Dilek Maktal Canko'nun moderatörlüğünde yapılan etkinliğe sanat tarihçisi Alp Doğu Eser katıldı. Söyleşide, yapay zekanın sanatsal üretimdeki rolü; felsefi, tarihsel ve teknik açıdan ele alındı.
Alp Doğu Eser, yapay zekanın henüz sanat üretecek düzeyde olmadığını dile getirerek, "Yapay zeka, bugün geldiği noktada hâlâ bir yaratıcılık bilgisinden uzak. Bir görüntü üretecek kadar gelişti ama bunu bir sanat eseri olarak nitelendirecek konumda değil." şeklinde konuştu. Bu durumun, insan olgusunun sürecin genelinde çok büyük bir payda olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Sanat dünyası yapay zekayı bir araç olarak görüyor
Söyleşi sırasında yapay zeka ile üretilmiş görüntüler ve sanat üretimindeki etkisinden örnekler veren Eser, şunları söyledi: "Yapay zeka ile üretilen görsellerde hiçbir zaman yoktan var etmek söz konusu değil. Yaratıcılıkla kastettiğimiz şey, var olan bilgiler üzerine yeni bilgiler üretmektir. Sanat dünyası, yapay zekayı hâlâ bir üretici değil, genel olarak yararlı bir araç olarak konumlandırıyor. Ancak bu aracın etkisi, sanatı yeniden tanımlayabilecek kadar büyüktür."
Alp Doğu Eser, yapay zeka gelişiminin üç aşamasını anlattı: yapay sınırlı zeka, yapay genel zeka ve yapay süper zeka. Yapay genel zekayı, "Hiçbir direktif verilmeden bir mağazadan alınan mobilyayı kuran bir robot" olarak tanımlayan Eser, buraya ulaşmamıza yaklaşık 20 yıl olduğunu belirtti. Süper zekanın, yaşayan en yetenekli ve becerikli insandan bile ileri düzeyde bir yapay zeka olduğunu ifade eden Eser, bunun geliştirilmesinin zaman tahmininin de oldukça zor olduğunu vurguladı.
Etkinliğin sonunda, Doç. Dr. Dilek Maktal Canko, Alp Doğu Eser'e katılımından dolayı bir "Teşekkür Belgesi" takdim etti. Bu tür etkinliklerin, sanat ve teknoloji arasındaki ilişkiyi derinleştirmek açısından önemli olduğu vurgulandı.
Sonuç olarak, yapay zekanın sanat üzerindeki etkileri ve gelişimi hakkında yapılan bu tartışmalar, gelecekte sanat dünyasında meydana gelebilecek değişimlerin tartışılmasına olanak tanıyor. Etnografya Müzesi’nde düzenlenen bu söyleşi, katılımcılara yapay zeka ve sanat ilişkisini daha iyi anlama fırsatı sundu.