Murat D. Çekin’in düzenlediği Kazlıçeşme Sanat Konuşmaları’nın nisan ayı konuğu Sevim Arslan oldu. Kazlıçeşme Sanat Kütüphanesi’nde gerçekleşen programda, “Türk halısı” üzerine konuşuldu.
Kazlıçeşme Sanat Konuşmaları, her ay değerli konuklarla müzik eşliğinde söyleşilerin yapıldığı bir etkinliktir. Programın müzik bölümlerinde piyanoda Feride Varol yer almaktadır. Nisan ayındaki etkinliğin konuğu Sevim Arslan oldu ve Türk halısının sanat, zanaat ile tasarım bağlamında ele alındığı sohbet, 30 Nisan Çarşamba günü saat 18.00’de Zeytinburnu Kültür Sanat’ın YouTube kanalında yayınlandı.
Sevim Arslan, geleneksel sanatların toplumların kültürlerini oluşturduğunun önemine değindi. Arslan, "Halı sanatının da dahil olduğu geleneksel sanatlar toplumların kültürlerini oluşturur. Halı, dokumadan bağımsız düşünemeyeceğimiz bir alan. Estetik bir tarafı var ama aynı zamanda toplumların kültürlerini oluşturuyor. Çok kadim bir iş bu, kuşaktan kuşağa aktarılması gerekiyor." şeklinde ifade etti.
Arslan, halı sanatının farklı boyutlarının olduğuna vurgu yaparak, "Güncel dönemde halı sanatında ticaret de işin içine girdi ve böylece sürdürülebilirlik sağlandı. O yüzden artık desenler önceden hazırlanıyor. O desene göre dokuyucu çalışıyor. Böyle bakınca halı hem sanat hem zanaat hem de kadim bir kültür nesnesi. Üzerine şarkılar, şiirler yazılmış bir konudan bahsediyoruz." dedi.
Bu sohbet, Türk halısının tarihsel ve kültürel önemini vurgularken aynı zamanda geleneksel sanatların güncel dünyadaki yerini de aydınlatmaktadır. Kazlıçeşme Sanat Kütüphanesi, bu tür etkinliklerle sanatı ve kültürel mirası daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedeflemektedir. Sevim Arslan’ın bilgileri ışığında, Türk halısı sadece bir el sanatı değil, sosyal ve kültürel bir kimlik ifadesidir. Bu bağlamda, halı sanatının sürdürülmesi, gelecek nesillere aktarılması gereken bir değer olarak ön plana çıkmaktadır.
Kazlıçeşme Sanat Konuşmaları’nın nisan ayındaki etkinliği, izleyicilere hem eğitici hem de keyifli bir deneyim sundu. Sevim Arslan’ın derinlemesine bilgi birikimi ve Feride Varol’un müzikal katkıları, bu programı daha da özel kılan unsurlar arasında yer aldı. Geleneksel sanatları koruma ve yaşatma çabası, sadece sanatseverler için değil, toplumun her kesimi için önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, Türk halısı gibi değerli bir kültürel mirasın önemi, bu tür etkinliklerle daha çok insan tarafından tanınmakta ve anlaşılarak yaşatılmaktadır. Bu bakımdan, Kazlıçeşme Sanat Konuşmaları’nın devam etmesi, yerel halkı bilinçlendirme açısından da büyük bir fırsat sunmaktadır.