27 Haziran 2025 Cuma

"Glütensiz Beslenme: Gereksiz mi, Zorunlu mu?"

Son yıllarda özellikle sağlıklı yaşam trendleriyle birlikte glütensiz beslenme de popülerliğini artırdı

Son yıllarda sağlıklı yaşam trendleriyle birlikte glütensiz beslenme popülerlik kazandı. Ancak glütene karşı hassasiyeti olmayan bireyler için bu yaklaşımın gereksiz olduğu ifade edildi.

Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi'nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, glütenin buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan doğal bir protein grubu olduğunu belirtti. "Glütenin içindeki bazı proteinler hamura elastikiyet kazandırır ve ekmek gibi mayalı ürünlerin kabarmasına yardımcı olur. Ülkemizde buğdayı sık kullandığımız için hemen hemen her yemekte glütenle karşılaşmak olasıdır. Son dönemdeki popüler diyet trendleri nedeniyle, vücudumuz için gerekli besin öğelerinden zengin gıdalardan glüten içerdiği için uzak durmak yerinde bir tercih değil" dedi.

Eren, glütensiz beslenmenin çölyak, glüten hassasiyeti ve buğday alerjisi gibi durumlarda zorunlu ve faydalı bir alışkanlık olduğunu vurguladı. Glüten içeren tam tahılların, örneğin tam buğday, çavdar ve arpa gibi; lif, B vitamini, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olduğunu ifade etti. Eren, "Bu nedenle sayılan sağlık problemlerine sahip olmayan kişilerin gereksiz yere glütensiz beslenmeye geçmesi, bu besin öğelerinin yetersiz alınmasına ve dengeli beslenmenin bozulmasına neden olabilir. Ayrıca bazı glütensiz ürünler, işlenmiş içerikleri nedeniyle daha fazla şeker, yağ ve kalori içerebilir" diye ekledi.

Glüten hassasiyeti özel bir beslenme planı ile teşhis edilebiliyor

Derya Eren, glüten hassasiyeti veya çölyak hastalığı olan bireylerde ciddi sindirim problemlerinin yaşanabileceğini belirtti. "Glüten hassasiyeti, kişinin çölyak hastası olmamasına rağmen glütenli gıdalar tükettikten sonra bazı rahatsızlıklar yaşaması anlamına gelir. Yaygın belirtiler arasında karın ağrısı, şişkinlik, gaz, ishal ve kabızlık yer alır. Sindirim dışı şikayetler arasında ise baş ağrısı, halsizlik, konsantrasyon bozukluğu ve eklem ağrıları örnek verilebilir. Hassasiyetin tespiti için özel bir tanı yöntemi bulunmamaktadır; bu nedenle çölyak hastalığı ve buğday alerjisi testlerinden sonra, glütensiz diyetle semptomların düzelip düzelmediğine bakılır. Glüten hassasiyeti, çölyaktan farklı olarak bağırsakta kalıcı hasarlar bırakmaz, ancak günlük yaşamı oldukça zorlaştırır" dedi.

Çölyak tedavi edilmezse ciddi problemlere yol açabilir

Derya Eren, çölyak hastalarında glütenin bağışıklık sisteminin ince bağırsaklara saldırmasına yol açtığını ve ince bağırsakların bu saldırılar sonucunda zarar göreceğini açıkladı. "Çölyakta; sürekli karın ağrısı, şişkinlik, ishal, kabızlık, yorgunluk, kansızlık, kemik yoğunluğunun azalması, ciltte kaşıntılı döküntüler ile depresyon veya anksiyete görülebilir. Ayrıca buğday alerjisi olan bireylerde glüten, alerjik reaksiyonlara da neden olabilir. Tüm bu ihtimaller göz önünde bulundurularak, sayılan semptomlara sahip kişilerin glüteni sindirip sindiremediği bilimsel olarak incelenmelidir" diye konuştu.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, glüten içeren ve içermeyen en yaygın besinleri sıraladı:

Glüten içeren besinler: Buğday, yulaf, arpa ve çavdar ile yapılmış her türlü yiyecek; bulgur, makarna, şehriye, erişte, kuskus, bisküvi, simit, dondurma külahı, ekmek, tarhana, yarma, irmik, kraker, börek, pasta, çörek, sosis, mısır gevrekli süt ürünleri, hazır çorbalar, çok yağ eklenmiş yiyecekler, kaymak, krema, fındık, fıstık, badem, ceviz, baklava, tulumba, revani gibi unlu tatlılar; kek, çikolata, kurabiye, puding, gofret, hazır salça, ketçap, unla yapılmış soslar ve hazır satılan çeşni verici yiyecekler.

Glüten içermeyen besinler: Süt, salep, ıhlamur, çay, ayran, meyve suları, limonata, gazoz, doğal yoğurt, labne peyniri, mascarpone, mozzarella gibi taze peynirler, parmesan, et, balık, kümes hayvanları, yumurta, peynir, pirinç, pirinç unu ve nişasta ile yapılmış yiyecekler; mısır unu ile yapılmış ekmek, patates, glütensiz unlardan yapılmış ekmekler, kinoa, chia, amarant, karabuğday, kurubaklagiller, sebze ve meyveler; şeker, bal, komposto, pekmez, hoşaf, sirke, limon, salamura, turşu, baharatlar, tuz, domates suyu ve ev salçası.

ÖNCEKİ HABER

Glütensiz Beslenme: Gereksiz mi, Sağlıklı mı?

SONRAKİ HABER

Kalp Sağlığına Dair Güncel Bilim Sohbeti Başlıyor!