Türkiye'de mavi karbon ekosistemleri, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü'nde gerçekleştirilen bilimsel çalışmalarla, bu ekosistemlerin önemi vurgulanmaktadır. TUBİTAK 2221 Konuk Bilim İnsanları Destekleme Programı kapsamında, 2022 yılında Doğu Çin Normal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Jinzhou Du, bir ay süreyle Enstitü'de akademik faaliyetlerde bulundu. Çalışmalar, Enstitü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysun Uğur Gürgen'in katkılarıyla yürütüldü.
Prof. Dr. Aysun Uğur Gürgen, Prof. Dr. Jinzhou Du ile tanışma sürecini aktararak, "Geçtiğimiz yıl düzenlenen uluslararası bir çalıştayda kendisini tanıttım. Alanındaki yetkinliği doğrultusunda kendisini üniversitemize davet ettim," dedi. Prof. Dr. Du'nun mavi karbon alanındaki uzmanlığı ve uluslararası tanınırlığı, çeşitli süreçlerde önemli katkılar sağladı. Projenin devamında ortak çalışmalarla bu işbirliğini derinleştirmeyi planladıklarını belirtti.
Mavi karbonun iklim üzerindeki etkisini ortaya koyuyoruz
Mavi karbonun iklim değişikliğiyle mücadeledeki rolüne dikkat çeken Prof. Dr. Gürgen, "Deniz çayırları ve tuzlu bataklıklar gibi ekosistemlerde tutulan karbon, uzun yıllar boyunca stabil kalabiliyor. Biz de bu alanlardan sediment karot örnekleri alarak, kurşun izotoplarını tespit ediyoruz. Bu sayede sedimentlerin yaşını belirliyor ve karbon birikimini de değerlendiriyoruz," şeklinde konuştu. Araştırmalar, mavi karbonun iklim üzerindeki etkisini bilimsel olarak inceleyen önemli verilere ulaşmayı hedeflemektedir. Ayrıca, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı destekli bir araştırma projesinin Türkiye sorumluluğunu üstlendiğini ekledi.
Mavi karbonun korunması geleceğe yapılacak yatırımlardan biridir
Prof. Dr. Gürgen, mavi karbonla ilgili ulusal ve uluslararası veri eksikliğine de dikkat çekerek, "Son 50 yılda bu habitatların %25-50'sinin kaybolduğunu biliyoruz. Oysa deniz çayırları, mangrovlar ve tuzlu bataklıklar, okyanus alanlarının sadece %0,20'sini oluşturmasına rağmen, kıyısal tortul karbonun yaklaşık %50'sini depoluyor," dedi. Bu alanların korunması, yalnızca karbon tutmanın ötesinde, sürdürülebilir yönetim politikalarının oluşturulmasına katkı sağlayacak kritik verilere ulaşmak açısından da önemlidir. Nükleer tekniklerle karbonun çevresel döngüsünü izlemek ve karbonun yeraltı sularıyla denizlere taşınmasını analiz etmek, bu sürecin önemli bir parçasıdır.
Sürdürülebilir bir gelecek için Mavi Karbon
Prof. Dr. Jinzhou Du, kıysal mavi karbon ekosistemlerinin iklim değişikliği ile mücadelede kritik sistemler olduğunu belirtti. Mangrovlar, tuzlu bataklıklar ve deniz çayırlarının, fotosentez yoluyla büyük miktarda karbonu uzun vadeli depolama kapasitesine sahip olduğunu ifade etti. Bu alanların karbon tutma oranları, karasal ve açık deniz ekosistemlerine göre çok daha yüksektir. Mavi karbon, sadece karbon yönetimi açısından değil; aynı zamanda biyolojik çeşitliliğin korunması, su kalitesinin artırılması ve kıyı erozyonunun önlenmesi gibi çeşitli ekosistem hizmetleriyle de son derece değerlidir.
Sonuç olarak, Prof. Dr. Du, "Bu ekosistemleri korumak ve restore etmek, sürdürülebilir bir gelecek için yapılacak en önemli yatırımlardan biridir," diyerek mavi karbonun korunmasının gerekliliğini vurguladı. Ziyaret kapsamında "Mavi Karbon Ekosistemlerinde Radyoizotopların Kullanımı" başlıklı bir çalıştay düzenlendi. Prof. Dr. Jinzhou Du, nükleer tekniklerle karbon tutulumunun belirlenmesine yönelik bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Çalıştaya Ege Üniversitesi, Düzce Üniversitesi ve Akdeniz Üniversitesi'nden akademisyenler de katkı sağladı.