Yaz aylarında sıcak hava, yüksek nem ve güneşin etkileri, hamile anne adaylarının karşılaştığı sağlık sorunlarını artırmaktadır. Acıbadem Taksim Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Meriç Kabakcı, yaz mevsiminde hijyenik olmayan havuzlar gibi bazı yanlış davranışların hamilelikte mantar veya idrar yolu enfeksiyonu gibi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtmektedir. Bu enfeksiyonlar zamanında tedavi edilmediğinde, erken doğum gibi ciddi sonuçlara neden olabilir. Ancak, anne adayları dikkatli davranarak sağlıklı ve güvenli bir hamilelik süreci geçirebilirler.
Hamilelikte özellikle sıvı kaybı ve vücudun susuz kalması sorunu yaz aylarında sıkça görülen bir durumdur. Hamilelik sürecinde vücudun sıvı ihtiyacı artarken, yaz mevsiminde terleme nedeniyle bu kayıp daha da fazlalaşmaktadır. Susuzluk, baş dönmesi, halsizlik ve kas kramplarına yol açabilir. İleri düzeyde sıvı kaybı ise rahim kasılmalarını tetikleyerek erken doğum riskini artırabilir. Bu nedenle, anne adaylarının gün içerisinde düzenli aralıklarla su içmeleri, kafeinli içeceklerden kaçınmaları ve sıvı açısından zengin meyve ile sebzeleri tüketmeleri önemlidir. Özellikle dışarı çıkmadan önce ve sonra su içmek gereklidir.
Ödem (şişlik) ve dolaşım sorunları da yaz aylarında hamile kadınlar için sıkça rastlanan bir durumdur. Sıcak havalarda vücutta sıvı birikimi artmakta, bu da el, ayak ve ayak bileklerinde şişlik olarak kendini göstermektedir. Uzun süre ayakta kalmak veya otururken bacakların aşağı sarkıtılması ödemi artırabilir. Bu sorunun üstesinden gelmek için bacakları yukarıda dinlendirmek, tuz tüketimini azaltmak ve hafif egzersizler yapmak faydalı olabilir. Ayrıca bol, rahat ve hava alan giysiler giymek de önerilmektedir.
Ayrıca, güneş çarpması ve aşırı ısınma hamilelikte ciddi bir risk oluşturabilir. Hamile kadınlar, normalden daha yüksek bir vücut ısısına sahiptir ve sıcak çarpmasına karşı daha hassastırlar. Baş ağrısı, halsizlik ve mide bulantısı gibi belirtiler, güneş çarpmasının ilk işaretleri olabilir. Bu belirtiler ortaya çıktığında doktora başvurmak önemlidir. Güneş ışınlarının dik geldiği 11:00-16:00 saatlerinde dışarı çıkmamaya çalışmak, gölgede kalmak ve ince, açık renkli giysiler tercih etmek gerekir.
Cilt lekeleri ve güneş hassasiyeti de hamilelikte sıkça görülen problemler arasındadır. Hamilelik hormonları, cildin güneşe karşı duyarlılığını artırarak yüzde koyu lekelerin oluşumuna yol açabilir. Bu lekeler özellikle alın, yanak ve üst dudak bölgesinde belirginleşebilir ve bazen doğum sonrası kalıcı hale gelebilir. Güneşe çıkmadan önce en az 30 SPF içeren bir güneş koruyucu kullanmak, şapka ve güneş gözlüğü takmak cilt sağlığını koruma konusunda yardımcı olacaktır. Gölgeyi tercih etmek ve doğrudan güneş ışığından kaçınmak önem taşımaktadır.
Yaz aylarında beslenme bozuklukları da anne adayları için bir sorun teşkil etmektedir. Sıcak hava iştahı baskılayabileceğinden, günlük besin alımı olumsuz etkilenebilir. Yetersiz beslenme, hem anne adayının direncini düşürür hem de bebeğin gelişimini riske atar. Yaz aylarında açıkta beslenen yiyeceklerin bozulma riski de yüksektir ve bu durum gıda zehirlenmelerine yol açabilir. Serin, hafif ama besleyici öğünler tercih edilmeli ve sık ama küçük porsiyonlarla beslenme düzeni oluşturulmalıdır. Mevsim sebze ve meyveleri, yoğurt ve tam tahıllı gıdalar öncelikli olarak tercih edilmelidir.
Son olarak, enfeksiyon riski, özellikle yaz aylarında artmaktadır. Sıcak ve nemli ortamlar, bakterilerin ve mantarların çoğalması için ideal koşullardır. Terleme ve hijyenin zorlaşması sonucu, idrar yolu ve genital mantar enfeksiyonları yaz aylarında daha sık görülmektedir. Bu tür enfeksiyonlar zamanında tedavi edilmediğinde erken doğum gibi ciddi sonuçlara neden olabilir. Riskin azaltılması için, ıslak mayo ile uzun süre kalmamak, havuz veya deniz sonrasında hemen duş almak, pamuklu iç çamaşırı tercih etmek ve bol su içmek önemlidir.