24 Ağustos 2025 Pazar

"Telomerler ve Uzun Yaşam: 6 Öneri"

Günümüzde sağlıklı ve uzun yaşam, yani longevity, tıbbın en heyecan verici başlıklarından biri

Günümüzde sağlıklı ve uzun yaşam, yani longevity, tıbbın en heyecan verici başlıklarından biri olarak öne çıkmaktadır. Bilimsel araştırmalar, yaşlanmanın en görünür biçiminin cildimizde gözlemleniyor olsa da, aslında hücrelerimizin çekirdeğinde başladığını göstermektedir. Bu bağlamda, telomerler kritik bir rol oynamaktadır. Telomerlerin kısalığı ya da uzunluğunun, insanın yaşam süresi ve hastalık riskleri ile birebir bağlantılı olduğunu belirten Acıbadem Life İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Can, biyolojik yaşlanma olarak adlandırılan bu sürecin yavaşlatılabileceğine dikkat çekmekte ve sağlıklı uzun yaşama dair altı öneriyi paylaşmaktadır.

ÖMÜR DEDİĞİN TELOMERE Mİ BAĞLI?

Son yılların en sık araştırılan konularının başında longevity, yani sağlıklı uzun yaşam kavramı gelmektedir. Sürekli artan araştırmalar, yaşlanmanın hücre çekirdeğinden başladığını ortaya koymuştur. Dr. Burak Can, hücre çekirdeğinde genlerimizin kromozom adı verilen bükülmüş, çift sarmallı DNA molekülleri olarak düzenlendiğini belirtmektedir. Kromozomların uçlarında bulunan telomer adı verilen DNA uzantıları ise, kromozom uçlarının yıpranmasını ve birbirine yapışmasını önlediği için kritik bir yapı taşını oluşturmaktadır. Telomerler, aynı zamanda bir hücre bölündükçe kısalmaktadır. Telomerler çok kısaldığında, hücre artık bölünemez hale gelmekte, inaktif ya da "yaşlı" durumuna geçmekte ya da ölüm riski ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu süreç, yaşlanma, kanser ve daha yüksek ölüm riski ile yakından ilişkilidir.

TELOMERLER KISALDIKÇA HASTALIKLAR BAŞLIYOR

Telomer kısalmasının hücre yaşlanmasının temel mekanizması olduğunun altını çizen Dr. Burak Can, telomer kısalmasının pek çok hastalıkla doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılı olduğunu ifade etmektedir. Özellikle kalp-damar hastalıkları, Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklar, diyabet, obezite, insülin direnci gibi metabolik hastalıklar, osteoporoz ve kanser bu bağlamda dikkat çeken hastalıklar arasındadır. Bunun yanı sıra bazı genetik bozuklukların telomerleri normalden daha hızlı kısaltabileceği belirtilmektedir. Bu durum, aplastik anemi, akciğer sertleşmesi (pulmoner fibrozis) ve karaciğer sertleşmesi (fibrozis – siroz) gibi ciddi hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olabilecek bir faktördür.

TELOMERLER UZATILABİLİR Mİ?

Bilim dünyası şimdi “Telomerlerin uzatılması sağlanabilir mi?” sorusunun yanıtını aramaktadır. Dr. Burak Can, telomerlerin uzamasını sağlayacak kesin bir çözümün henüz mevcut olmadığını, ancak telomer kısalmasını yavaşlatmanın mümkün olduğunu vurgulamaktadır. Sağlıklı ve uzun yaşamı destekleyen, telomerleri koruyan altı önemli öneri şunlardır:

Sağlıklı beslenin

Antioksidan açısından zengin gıdalar (meyve, sebze, baklagiller, sağlıklı yağlar) tüketmek, oksidatif stresi ve inflamasyonu azaltarak telomerlerin korunmasına yardımcı olur. İşlenmiş gıdalardan, aşırı şeker ve doymuş yağlardan kaçınmak oldukça önemlidir.

Düzenli egzersiz yapın

Düzenli spor yapmak, longevity için mutlaka yapılması gerekenlerden biridir. Aerobik egzersizler, hücre yaşlanmasını yavaşlatmada en etkili egzersiz türüdür.

Stresinizi yönetin

Kronik stresin telomer kısalmasını hızlandırdığı birçok araştırmayla ortaya konmuştur. Meditasyon, yoga ve diğer stres azaltma teknikleri, telomer sağlığı için faydalı olarak değerlendirilmektedir.

Yeterli ve kaliteli uyku uyuyun

Kaliteli bir uyku, sağlıklı ve uzun yaşam için oldukça önemli bir unsurdur. Gece 23:00’dan önce uyumak ve 22 santigrat derecenin altında, serin, karanlık ve sessiz bir ortamda uyumak önerilmektedir.

Sağlıklı kilonuzu koruyun

Obezite, vücutta inflamasyonu artırarak telomer kısalmasına etkide bulunabilir. Bu nedenle, sağlıklı kiloyu korumak, sağlıklı ve uzun yaşam için büyük öneme sahiptir.

Bağırsak sağlığınıza önem verin

Dr. Burak Can, dengeli bir bağırsak mikrobiyomunun bağışıklık sistemini desteklediğini, kronik inflamasyonu azalttığını ve telomer kısalmasını yavaşlatmaya katkıda bulunabileceğini söylemektedir. Sağlıklı bir mikrobiyota için mevsiminde ve lif açısından zengin sebzeler, meyveler, fermente gıdalar (yoğurt, kefir, turşu gibi) ve tam tahıllar tüketilmesi tavsiye edilmektedir.

ÖNCEKİ HABER

"Yaz Spor Okulu’ndan Bilim ve Kültür Gezisi!"

SONRAKİ HABER

"Lüleburgaz’da Neşeli Sünnet Şenliği Coşkusu"