Sorumlu dijital ebeveynlik, çocukların haklarının ihlal edilmesi ile güvenliklerinin tehlikeye atılması arasındaki hassas dengeyi gerektirir. Ebeveynler, çocuklarının anılarını korumak amacıyla fotoğraf ve video materyallerini paylaşırken, bunun yanı sıra bu paylaşımların güvenli bir şekilde yapılmasını sağlamalıdır. Sosyal medyada güvenli etkileşimleri mümkün olduğunca artırmak için belirli temel kuralların izlenmesi önemlidir.
Kaspersky’nin "Growing Up Online" araştırma sonuçlarına göre, Orta Doğu, Türkiye ve Afrika'daki (META) ebeveynlerin neredeyse yarısı (%52), çocuklarının fotoğraf veya videolarını ya da çocukları hakkında sosyal medya üzerinden paylaşımlarını yayınlamaktadır. Bu ebeveynlerin %58'i, paylaşımda bulundukları bilgilerin yanına çocuğun adı (%48), coğrafi konum (%46) ya da çocuğun hayatına dair hikâyeler (%46) gibi ek kişisel bilgiler de eklemektedir. Özellikle bu bilgilerin %18'inin sosyal medya hesaplarında gizlilik kısıtlaması olmadan paylaşıldığı görülmektedir. Bu durum, çocukların kimliklerinin, bulundukları yerin ya da kişisel anlarının kötü niyetli kişiler tarafından kullanılma riskiyle karşı karşıya getirmektedir.
Araştırmaya katılan ebeveynlerin çoğu, çocuklarının fotoğraf veya videolarını iyi niyetle paylaşmakta; anıları saklamak (%58), çocuklarının başarılarıyla gururlanmak (%26) ya da sadece yakınlarıyla ve arkadaşlarıyla çocuklarının hayatına dair bilgi paylaşmak amacıyla bunu yapmaktadır (%29). Ancak bu ebeveynlerin birçoğu, siber uzayda karşılaşabilecekleri riskleri küçümsemektedir.
Kaspersky Orta Doğu ve Afrika Tüketici Kanal Müdürü Kim Grobbelaar, konuyla ilgili olarak şunları belirtmektedir: “Güvenli olan bilgi paylaşımı ile bir çocuğun güvenliğini tehlikeye atmak arasındaki çizgiyi belirlemek zordur. Ancak çevrimiçi ortamda çok fazla paylaşım yapma isteğine karşı koymak gerekir, çünkü bu çocukların güvenliğini ve gizliliğini riske atabilir. Kişisel ayrıntıları yabancılarla paylaşmak, kimlik hırsızlığına, takip edilmeye ve istismara maruz kalma olasılığını artırmaktadır. Ayrıca, bir çocuğun dijital ayak izini etkileyerek ilerleyen yaşlarda utanç, zorbalık veya itibar zedelenmesine yol açabilir. Çocuklar büyüdükçe ise çevrimiçi varlıkları üzerindeki kontrol kaybı veya hoşnutsuzluk hissedebilirler.”
Çocukların verilerini korumak ve güvenli bir şekilde paylaşım yapmak amacıyla Kaspersky, ebeveynlere çeşitli tavsiyelerde bulunmaktadır. Öncelikle, sosyal medya profillerinin erişiminin sınırlandırılması ve yalnızca arkadaşlarla paylaşım yapılması önerilmektedir. Burada, arkadaş listesine sadece kişisel olarak tanınan kişilerin eklenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Ayrıca, Instagram uygulamasında iki faktörlü kimlik doğrulama ve güvenli bir şifre gibi genel güvenlik ayarlarının unutulmaması gerektiği belirtilmektedir.
İkinci olarak, çocuklara zarar verebilecek materyallerin, özellikle kişisel fotoğraf ve videoların, paylaşılmaması gerektiği konusunda uyarıda bulunulmaktadır. Bu, çocuğun iletişim bilgileri, okulunun adı gibi kamuya açık olmaması gereken bilgileri de kapsamaktadır.
Son olarak, Kaspersky Safe Kids modülünü içeren güvenilir bir güvenlik çözümünün tercih edilmesi önerilmektedir. Bu tür çözümler, aile üyelerini ve kişisel verileri korumaya yönelik önemli bir adım olarak öne çıkmaktadır.