19 Ekim 2025 Pazar

"Diyabetin Tehditleri ve Korunma Yolları"

Türkiye, Avupada diyabetin en sık görüldüğü ülkelerin başında yer alıyor

Türkiye, Avrupa'da diyabetin en sık görüldüğü ülkeler arasında yer alıyor. Vücudu etkileyen birçok sistemi bozan bu hastalık, tedavi edilmediğinde kalp, damar, göz, böbrek ve sinirleri ciddi şekilde etkileyerek cinsel işlev bozukluklarına yol açabiliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Rıfat Serter, hipertansiyon, damar tıkanıklıkları, enfarktüs, inme, kalp yetmezliği, körlük ve böbrek yetmezliğinin diyabetin olumsuz sonuçlarından bazıları olduğunu vurguluyor. Tedavi edilmeyen diyabet, kapanmayan yaralar, iyileşmeyen enfeksiyonlar ve bacak amputasyonlarına kadar gidebiliyor.

Ülkemizde 20-80 yaş arasındaki diyabetli hasta sayısının 2030 yılında 10,8 milyona çıkmasının beklendiğini belirten Prof. Dr. Serter, hastalığın artış hızının oldukça korkutucu olduğunu ifade ediyor. 4 milyonu aşan birey ise prediyabet, yani gizli şeker hastalığı olarak tanımlanıyor. Tedavi edilmeyen prediyabetin bir süre sonra diyabete ilerlediğine dikkat çeken Serter, daha önce sadece yetişkinlerde görülen Tip 2 diyabetin sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve obezite ile birlikte çocukluk çağına kadar indiğini belirtiyor. Diyabetten korunmak için bazı etkili önlemler de sıralıyor.

  • Glisemik indeksi yüksek gıdalardan uzak durun

Diyabetten korunmanın en önemli yollarından biri, doğru beslenme ile aşırı kilo alımını ve abdominal yağlanmayı önlemektir. Hızla kana karışan karbonhidratları içeren glisemik indeksi yüksek gıdalardan (beyaz ekmek, poğaça, börek, kek, beyaz pirinç vb.) uzak durulması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Serter, risk altındaki bireylerin bu konuda eğitim almasının önemine değiniyor.

  • Yemekte karnınızı tıka basa doyurmaktan kaçının

Alınan toplam kalori, diyabetten korunmanın önemli bir kriteridir. Tıka basa doymak yerine, açlığın giderilmesi seviyesinde gıda alımına odaklanmak gerekmektedir. Sağlıklı gıdaların dahi aşırı miktarda tüketilmesi, kilo alımına ve yağlanmaya yol açabilmektedir.

  • Düzenli egzersiz yapın

Düzenli egzersiz yapmak, (örneğin; hafta iki en az 3 gün 1 saat tempolu yürüyüş) aşırı kilo alımını ve abdominal yağlanmayı önlemek açısından oldukça önemlidir. Vücut kaslarının düzenli kullanılması, yağlanmayı önleyici en önemli tedbirlerden biridir. Sürekli ve düzenli fiziksel aktiviteler, sağlıklı yaşam için büyük önem taşımaktadır.

  • Kontrollerinizi düzenli yaptırın

Türkiye'de 38 yaş üzerindeki her 5 kişiden birinin diyabet hastası olduğunu belirten Prof. Dr. Rıfat Serter, özellikle fazla kilolu bireyler ve ailesinde diyabet bulunan kişilerin yüksek risk grubunda olduğunu ifade ediyor. Bu bireylerin, doktora başvurarak insülin direnci, kan şekeri tablolarını kontrol ettirmelerinin erken önlem almak açısından önemli olduğunu vurguluyor.

  • Alkolden uzak durun

Alkolden, özellikle de aşırı alkol tüketiminden uzak durulması gerektiğini belirten Serter, aşırı alkol tüketiminin vücutta yağlanmaya yol açarak insülin direnci ve prediyabet sürecini hızlandırdığını ifade ediyor.

  • Gerekirse ilaç kullanın

Prof. Dr. Serter, diyet ve düzenli egzersize ek olarak doktor tarafından gerekli görüldüğünde düzenlenecek ilaç tedavisinin de koruyucu etkisinin yüksek olduğunu ve bu tedbirlere uyulması gerektiğini vurguluyor. Tüm bu tedbirlerin uygulanması, sağlıklı bir yaşam tarzı olarak benimsenmelidir. Bu yaşam tarzından sapıldığı takdirde daha önce düzeltilmiş olan risklerin hızla geri geleceği unutulmamalıdır. Ayrıca biraz düzelme olunca tedavinin bırakılması durumunda bireyde sıkıntılar oluşabileceği de belirtmektedir.

Prediyabet ve Diyabetin belirtilerine dikkat!

Prediyabetin sinsi bir tablo oluşturduğunu ancak bazı ipuçlarının uyarıcı olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Serter, gün içerisinde sık açlık hissi, tatlı yeme atakları, yemek sonrasında tekrar acıkma, yemek sonrasında uyku basması gibi belirtilerin dikkat edilmesi gereken durumlar arasında olduğunu belirtiyor. Ayrıca şekerin yükselmesiyle birlikte sık idrara çıkma, gece idrara çıkma, aşırı susama, ağız kuruluğu gibi semptomların da görülebileceğini aktarıyor. Şekerin çok yükselmesi durumunda kilo kaybı da yaşanabileceği ifade ediliyor.

ÖNCEKİ HABER

"Göz Yaralanmalarında Acil Müdahale İhtiyacı"

SONRAKİ HABER

"Hande Yener: Erken Tanı ile Meme Kanseri Yenildi!"