Ege Ýhracatçý Birlikleri (EÝB) ve Türk-Alman Ýş İnsanları Derneği (TDU-NRW e.V.) iş birliğiyle düzenlenen "Kuzey Ren Westfalya Eyaleti Odağında: Almanya'da Yatırım ve Şirket Kurmanın Avantajları" başlıklı toplantı, Türk ihracatçılarına Almanya'da yatırım yapma, şirketleşme ve pazar payını artırma konularında kapsamlı bir yol haritası sundu.
Avrupa'nın en büyük sanayi bölgelerinden biri
Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, Kuzey Ren Vestfalya (NRW) bölgesine odaklanmanın nedeninin sadece büyük bir pazar olması olmadığını vurguladı. Sertbaş, "Aynı zamanda, Avrupa'nın en büyük sanayi bölgelerinden biri olması, lojistik altyapısı, Ruhr Havzası'ndan Rotterdam limanlarına kadar uzanan stratejik tedarik yolları, yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve start-up ekosistemine sağlanan teşviklerle yatırımcılar için önemli bir merkez haline gelmiştir. Dünyada üretim ve tedarik zincirleri yeniden şekillenirken Türkiye, güçlü bir üretim ülkesi olarak öne çıkıyor." dedi.
Hedef: Avrupa'da güçlü Türk markası
Başkan Sertbaş, Türk firmalarının rekabet gücünü artırmaları için bazı adımlar atmaları gerektiğini belirtti. Bu adımların başında, üretim üslerini Avrupa içinde konumlandırmak, yerinde lojistik, finansman, dağıtım ve marka yapılanmalarını oluşturmak geldiğini ifade etti. Sertbaş, "Made in Türkiye" algısını "Avrupa'da güçlü Türk markası" seviyesine taşımaları gerektiğini söyledi. Ege İhracatçı Birlikleri olarak yıllık 18 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdiklerini ve 200'den fazla ülkeye ürün ulaştırdıklarını kaydetti.
Almanya'da kalıcı ekosistem kurmalıyız
Burak Sertbaş, rekabetçi ülkelerin tasarım, lojistik, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında hızla ilerlediğini ve Türk firmalarının Almanya'da kalıcı bir ekosistem kurmaları gerektiğini vurguladı. Bu etkinliğin sadece bilgi vermekle kalmayıp Türk firmaları ile Alman yatırım ajanslarını buluşturma, hukuki, vergi, teşvik ve şirket kuruluş süreçlerini netleştirme, Almanya'da kurulu Türk şirketlerinin deneyimlerini paylaşma ve sahada uygulanabilir ortaklık modelleri geliştirme amacı taşıdığını belirtti. Sertbaş, kurulacak her temasın yeni yatırımlara, üretim merkezlerine ve istihdam fırsatlarına yol açması gerektiğine dikkat çekti.
Toplantıda ayrıca Almanya'nın ekonomik kalbi olarak kabul edilen Kuzey Ren Westfalya (NRW) Eyaleti'nin sunduğu yatırım ortamı, hukuki çerçeve, teşvik mekanizmaları ve Türk firmalarına sağladığı fırsatlar tüm yönleriyle ele alındı.
Programın ilk oturumunda:
TDU NRW e.V. Dernek Başkanı, Yeminli Mali Müşavir ve Uluslararası Vergi Hukuku Uzmanı Hon.-Prof. Cevdet Koçaş, "Almanya'da Şirketleşmenin Avantajları, Süreç, İşleyiş ve Sunduğu Avantajlar" başlıklı sunumunu yaptı. Av. Mehmet Akif Turangil ise "Oturum Süreçleri ve Sözleşmelerde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar" konusunu ele aldı. ATOY Şirket Danışmanlığı Genel Müdürü Alpay İlker Toy ise "Pazara Girerken Yaşanan Sorunlar ve Çözümleri" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Bu oturumda, Almanya'da iş kurma süreçleri hukuki, finansal ve operasyonel yönleriyle değerlendirildi.
Konuştukları farklı açılardan ele alan uzmanlar, Almanya'da şirket kurmanın Türk ihracatçısı için yalnızca bir ticari açılım değil, aynı zamanda Avrupa Birliği pazarına girişte rekabet avantajı sağlayan stratejik bir hamle olduğunu vurguladılar.
Türk girişimciler deneyimlerini paylaştı
İkinci oturumda, Almanya'da faaliyet gösteren Türk yatırımcılar deneyimlerini aktardılar. STALVOSS Automation GmbH Genel Müdürü Doç. Dr. Ceyhun Araz, "Almanya'da Şirket Kurma Deneyimi", FABO Germany GmbH Genel Müdürü Fatih Bozkurt, "Almanya'da Şirket Sahibi Olmanın Sunduğu Avantajlar", Kansai Altan Transportation Coatings Europe GmbH Yönetici Direktörü Barkın Gürdal, "İhracat Sürecine Yönelik Almanya'da Şirket Kurma Deneyimi" ve Asset GLI GmbH Yatırımcısı Avşar Dada, "Yatırımcılara Almanya'da Şirketleşmenin Sunduğu Fırsatlar" konulu sunumlarını gerçekleştirdi. Bu sunumlarda, Almanya'daki iş kültürü, mevzuat farklılıkları, mali yükümlülükler, yerel ağlara erişim ve finansman fırsatları gibi pratik bilgiler aktarıldı.
Katılımcılar, Almanya'da iş yapmanın yalnızca yasal prosedürleri değil; aynı zamanda kültürel adaptasyonu, yerel iş ağlarına entegre olmayı ve uzun vadeli stratejik planlamayı gerektirdiğine dikkat çektiler.



