Mesane kanseri, erkeklerde daha sık görülen ve çoğunlukla belirti vermeden seyreden bir hastalıktır. Bu kanser türü, idrar torbasının iç yüzeyini döşeyen hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucunda ortaya çıkmaktadır. 50 yaşın üzerindeki bireylerde görülme riski artan mesane kanserinin en önemli nedenlerinden biri sigara kullanımıdır. Hastalığın en yaygın kaygı verici belirtisi, idrarda ağrısız kan görüülmesidir. Eğer erken tedavi edilmezse, mesane kanseri mesane duvarının tüm katmanlarına yayılabilir ve bu durumda hayati risk faktörlerini artıran daha agresif bir tabloya dönüşebilir.
Mesane, böbreklerden gelen idrarın depolandığı kas yapısında bir organ olarak işlev görmektedir. Mesane kanseri, genellikle sistoskopi ve patoloji incelemesi ile tanı konulması gereken bir hastalıktır. Erken evrelerde tümör sadece mesanenin yüzeysel kısmında sınırlı kalırken, ilerleyen dönemlerde mesane duvarının tüm katmanlarına yayılabilir ve çevre organlara sıçrayabilir. Böyle bir durumda hastalığın tamamen kontrol altına alınabilmesi için radikal sistektomi, yani mesanenin cerrahi olarak çıkarılması gerekir. Bu nedenle, yukarıda belirtilen belirtilerin gözlemlenmesi durumunda hızlı bir şekilde uzman bir doktora başvurulması son derece önemlidir.
- İdrarda kan
- Ayaklardaki şişlik
- Sırt ağrısı
- Kilo kaybı
Son yıllarda, mesane kanserinin tedavisinde robotik cerrahinin önemi artmıştır. Robotik cerrahinin sağladığı olanaklarla, küçük kesilerden, kapalı yöntemle tedavi mümkün hale gelmiştir. Robotik sistektomi işlemi sırasında cerrah, hastanın vücuduna yerleştirilen robotik kolları bir konsoldan yönetmektedir. Bu teknolojinin sağladığı üç boyutlu büyütme, milimetrik hareket hassasiyeti ve titremeyi filtreleyen yüksek stabilite sayesinde, hem tümörün eksiksiz bir şekilde çıkarılması hem de çevre dokuların korunması güvenli bir hale gelmektedir. Böylece, robotik cerrahi yöntemlerinin sunduğu avantajlar sayesinde kan kaybı azalmakta, yara enfeksiyonu riski düşmekte ve hastalar çok daha hızlı bir şekilde iyileşme sürecine girmektedir.
Mesanenin cerrahisi sonrasında, idrarın vücuttan doğal yolla atılabilmesi için yeni bir yolun oluşturulması gerekmektedir. Bağırsaktan yapay bir mesane (ortotopik neomezane) yapılması, hastaların yaşam konforunu korumaktadır. Robotik cerrahi ile gerçekleştirilen bu işlem tamamen kapalı yöntemle yapılabilmektedir. Bu yönteme “intrakorporeal ortotopik mesane” denir. İnce bağırsaktan elde edilen kıssa bir segment, özel bir teknikle yeni bir mesaneye dönüştürülür ve üretra yani idrar kanalına bağlanır. Böylece hastalar ameliyat sonrasında doğal yolla idrar yapmaya devam edebilirler. Bu işlemin intrakorporeal yapılması, yani organların dışarı çıkarılmadan vücut içinde şekillendirilmesi, robotik cerrahinin gelişmiş uygulamalarından biri olarak değerlendirilmektedir.
Robotik sistektomi ve intrakorporeal ortotopik mesane oluşturulması, özellikle kas tabakasına ilerlemiş ve uzak organlara yayılmamış mesane kanserleri için tercih edilen bir yöntemdir. Bu yöntem, uygun böbrek fonksiyonlarına sahip ve genel sağlık durumu ameliyata elverişli olan hastalarda uygulanabilmektedir. Cerrahi planlama, her hastanın tümör özelliklerine ve genel durumuna göre bireysel olarak yapılmaktadır.
Robotik cerrahinin mesane kanserindeki avantajları arasında şunlar yer alır:
- Estetik avantaj: Cerrahi izler minimal düzeydedir.
- Az kan kaybı ve ağrı: Küçük kesiler nedeniyle doku hasarı en aza iner.
- Hızlı iyileşme: Hastalar genellikle birkaç gün içinde mobilize olur ve kısa sürede günlük yaşantılarına dönerler.
- Düşük enfeksiyon ve komplikasyon riski: Kesi ve yara alanı daha küçük olduğu için, yara enfeksiyonu riski de azalır.
- Hassas operasyon: Yüksek çözünürlüklü görüntü ve titremeyi engelleyen robot kolları sayesinde sinir ve damar yapıları daha iyi korunur, bu durum idrar kontrolü ve cinsel fonksiyon açısından önemlidir.
- Tamamen kapalı yapay mesane: Bağırsakların dışarı çıkarılmadan şekillendirilmesi bağırsak fonksiyonlarının hızlı toparlanmasını sağlar.



