Son yıllarda, dünya genelinde artan böbrek taşları, Türkiye'de de yüksek oranlarda görülmektedir. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Tekin, Türkiye'nin "Taş Kuşağı" ülkeleri arasında yer almasının, böbrek taşlarının yaygınlığının başlıca sebeplerinden biri olduğunu vurguluyor. Bu kuşak ülkelerinin en belirgin özelliği ise sıcak bir iklime sahip olmalarıdır. Uzun süreli sıcak havalar, vücutta sıvı kaybına neden olurken, yetersiz su alımı ve aşırı tuz tüketimi gibi hatalı beslenme alışkanlıkları da böbrek taşlarının oluşumuna zemin hazırlamaktadır.
Ülkemizde her yıl yaklaşık 1 milyon kişiye böbrek taşı tanısı konulduğunu belirten Prof. Dr. Tekin, genellikle 30-50 yaş arasındaki bireyleri etkileyen böbrek taşlarının, şiddetli yan ağrısına neden olmasının yanı sıra, tedavi edilmediğinde idrar yolu enfeksiyonu, böbrekte şişme ve böbrek fonksiyon kaybı gibi ciddi sorunlara yol açabileceğini ifade ediyor. Bu nedenle, böbrek taşlarında erken tanı ve tedavi oldukça önemlidir.
Görülme Sıklığı Artıyor!
Böbrek taşlarının oluşumuna etki eden pek çok faktör bulunmaktadır. İdrarda bulunan mineraller, kalsiyum, oksalat ve ürik asit gibi tuzların kristalleşerek birikmesi, yetersiz sıvı alımı, aşırı tuz tüketimi ve hayvansal proteinden zengin beslenme hataları bu faktörler arasında yer almaktadır. Ayrıca obezite, metabolik sendrom, aile öyküsü ve bazı metabolik hastalıklar da böbrek taşı riskini artırıyor. Prof. Dr. Tekin, son yıllarda böbrek taşı görülme sıklığında bir artış olduğuna dikkat çekerek, iklim değişikliği, sıcaklık artışı, obezite ve hareketsiz yaşam tarzının bu artışın sebepleri arasında olduğunu belirtiyor. Ayrıca, böbrek taşı görülme yaşının da düştüğünü ifade ediyor.
Kışın Yetersiz Su Tüketimi Riski Artıyor!
Kış aylarında böbrek taşlarının oluşum riskinin arttığını vurgulayan Prof. Dr. Tekin, bunun en önemli sebebinin soğuk havalarda susuzluk hissinin azalması nedeniyle yetersiz su tüketimi olduğunu belirtiyor. Susuzluğun, idrarda bulunan minerallerin yoğunlaşmasına ve çökerek kristal oluşumuna neden olduğunu aktaran Tekin, kış aylarında böbrek taşı oluşumunu önlemek için günde ortalama 2-2.5 litre su içilmesinin önemli olduğunu söylüyor. Ayrıca düzenli fiziksel egzersiz yapılması ve aşırı tuzlu, şekerli ve fast food ağırlıklı besinlerden kaçınılması gerektiğini vurguluyor.
En Yaygın Belirtisi Çok Şiddetli Yan Ağrısı!
Böbreklerde oluşan taşların genellikle üreter adı verilen böbrek ile mesane arasındaki kanala düştüklerinde "renal kolik" denilen çok şiddetli yan ağrısına yol açtığını açıklayan Prof. Dr. Tekin, bu şiddetli ağrının yanı sıra idrardan kan gelmesi, sık idrara çıkma, idrarı tam boşaltamama hissi, sürekli idrar varmış hissi, idrar yolunda yanma, bulantı ve kusma gibi belirtilerin de eşlik edebileceğini belirtiyor.
Erken Tanı ve Tedavi Çok Önemli!
Böbrek taşlarında erken tanı ile oluşabilecek sorunların önüne geçildiğini belirten Prof. Dr. Tekin, bu sayede yaşam kalitesinin arttığını ve tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu, böbrek fonksiyon kaybı gibi risklerin önemli ölçüde azaltıldığını ifade ediyor. Böbrek taşlarının tedavisinde, üriner sistemin taşlardan tamamen temizlenmesi hedefleniyor. 5-6 mm'den küçük böbrek taşları, bol sıvı alımı ve fiziksel egzersizler ile kendiliğinden düşebilmekte. Daha büyük taşlarda ise medikal tedaviler, ESWL (beden dışı şok dalga tedavisi) veya kapalı endoskopik cerrahi yöntemleri ile böbrek taşları temizleniyor.
Ameliyatlar Endoskopik Kapalı Yöntemle Yapılıyor
Böbrek taşlarının tedavi ile düşürülemediği durumlarda, geçmeyen veya tekrarlayan ağrılar, böbrek fonksiyon kaybı riski ve 2 cm'den büyük böbrek taşlarında ameliyat gündeme geliyor. Prof. Dr. Tekin, günümüzde neredeyse tüm ameliyatların, açık cerrahi gerektirmeden endoskopik kapalı yöntemlerle yapıldığını dile getiriyor. Son 20-25 yılda ciddi teknolojik gelişmeler yaşandığını belirten Tekin, büyük taşlar hariç, normal idrar yolundan yaptıkları endoskopik kapalı girişimlerle böbrek taşlarını etkili bir şekilde tedavi edebildiklerini söylüyor.
Önlemek Tedaviden Çok Daha Kolay!
Teknolojik gelişmelere rağmen, önleyici tedbirler alınmadığında, hastaların yarısında 5-10 yıl içinde tekrar taş gelişimi kaçınılmaz oluyor. Prof. Dr. Tekin, böbrek taşlarının genellikle düzeltilebilir sebeplerden kaynaklandığını hatırlatarak, sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla böbrek taşı oluşumunu önlemenin her zaman tedavi etmekten daha kolay olduğunu kesin bir dille belirtiyor.



