Her yeni yıl öncesi "bu kez çok kararlıyım" diyerek diyet için kolları sıvayan pek çok insan, ideal kilosuna ulaşma mutluluğunu bir türlü yaşayamaz. Diyet süreci sıkıcı ve baskıcı kısıtlamalarla psikolojik açıdan olumsuz etkilenirken, bırakıldığı anda verilen kiloların çok daha hızlı geri alındığı görülüyor. Ancak moralinizi bozmayın, çünkü sürdürülebilir bir diyet ve düzenli egzersiz ile hem sağlıklı hem de kolay kilo vermek mümkündür. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ezgi Hazal Çelik, hızlı kilo vermeyi vadeden katı diyetlerin aslında motivasyonu kaybetmeye yol açtığını belirtiyor. Formda kalmanın asıl yolu, katı geçici diyetlerden ziyade sürdürülebilir beslenme alışkanlıkları kazanmak ve düzenli egzersiz yapmaktır. Bu şekilde ideal kilonuza ulaşırken, bağışıklık sisteminizin güçlendiğini, enerjinizin arttığını ve yaşam kalitenizin iyileştiğini hissedebilirsiniz.
Sürdürülebilir beslenme alışkanlıkları edinmenin önemli yollarından biri, besinleri yasaklamamak ve dengeli bir şekilde tüketmektir. Kısıtlayıcı bir yaklaşım, yemek yeme isteğinizi artırabilir ve sağlıksız bir beslenme döngüsüne yol açabilir. Sağlıklı bir beslenme, tüm besin gruplarının dengeli porsiyonlarla tüketilmesiyle mümkündür.
Tüketmemek için, almayın! Sürdürülebilir diyetin anahtarı, çevresel faktörlere dikkat etmektir. Paketli ürünler, gazlı içecekler ve fast-food gibi gıdalardan uzak durulması öneriliyor. Alışverişe çıkmadan önce bir liste hazırlamak ve yüksek yağlı, rafine şeker içeren ürünleri listeye eklememek önemli. Bu gıdaları yeme isteğiniz yükseldiğinde, alternatif olarak mevsim meyvelerinden yararlanabilirsiniz. Eğer tatlı isteğiniz çok yoğunsa, laktosuz sütlü bir kahve ile kuru meyve seçenekleri iyi birer alternatiftir.
Lifli beslenin. Kilo vermekte zorlanan bireylerin genelde yetersiz lif aldıkları gözlemlenmiştir. Lifli besinler, tokluk süresini artırırken metabolizmayı hızlandırır. Sebzeler, meyveler, tam tahıllı ürünler ve kurubaklagiller gibi lif oranı yüksek gıdalar, sindirim sistemi için oldukça faydalıdır. Sağlıklı bir sindirim ise açlık ve tokluk sinyallerinin kontrolünü kolaylaştırır. Ana öğünde salata veya ara öğünlerde taze meyve tüketimi, ani kan şekeri dalgalanmalarının önüne geçerek fazla kalori alımını engelleyebilir.
Su tüketimine dikkat edin. Sağlıklı yaşam tarzının temel unsurlarından biri yeterli miktarda su içmektir. Su, metabolizmanın sağlıklı çalışması için şarttır. Yeterli su içilmezse, susuzluk hissi açlıkla karışabilir, bu da fazla kalori alımına yol açabilir. Gün boyunca düzenli aralıklarla su tüketmek, her birey için hedef olmalıdır. Ayrıca kefir veya ayran gibi içeceklerin de tüketimi faydalıdır.
Metabolizma hızını artıran besinlerden faydalanın. Yeni yıl ile birlikte öğünlerinize ekleyeceğiniz bazı besinler, metabolizma hızınızı arttırabilir. Hiçbir besinin mucizevi bir etkisi yoktur ama sağlıklı beslenme içerisinde metabolizma hızını artırmaya katkıda bulunabilirler. Özellikle kırmızı biber, tarçın, zencefil ve yeşil çay gibi besinler, sağlıklı bir beslenme planı ile birlikte faydalı olabilir.
Proteine çok önem verin. Yeterli ve dengeli protein alımı, metabolizmanın korunması ve tokluk hissinin artması açısından kritik öneme sahiptir. Ancak protein alımını tek bir öğünde fazla miktarda değil, gün içinde dengeli bir şekilde yaymak, iştah kontrolü sağlayacaktır. Yumurta, et, tavuk, balık gibi hayvansal gıdaların yanı sıra bitkisel proteinler açısından zengin kurubaklagiller de tüketilmelidir. Bu tür gıdaların yağlı kısımlarını ayırmak ve sağlıklı pişirme yöntemleri ile tüketmek önemlidir.
Sosyal hayat da beslenme üzerinde etkili bir unsurdur. Sosyal ortamlarda yenen yemekler tek başına bir sağlık sorunu oluşturmaz. Önemli olan dengeyi kurabilmektir. Sosyal ortamlardan kaçınmak yerine, olay sonrasında dengeli bir şekilde beslenmeye geri dönmek önemlidir. Bu sayede hem metabolik denge korunur hem de beslenme ile olan ilişkiniz cezalandırıcı olmaktan çıkarılabilir ve destekleyici bir hale gelebilir.



